Evrim Teorisine Darbe; Kambriyen Patlaması 4
Kambriyen dönemini temsil eden 543 – 490 milyon yıl öncesi,
başlarda, Kambriyen canlılarının ortaya çıktıkları dönem olarak kabul
ediliyordu. Ancak fosiller araştırıldıkça, bu canlıların çok daha kısa bir
dönem içinde var oldukları anlaşıldı. Bilim adamları, önce Kambriyen
canlılarının 70 milyon yıllık bir dönem içinde yaşadıklarını zannettiler. Erken
Kambriyen faunalarındaki zirkon minerali üzerinde yapılan tarihlendirmeler, bu
patlamanın süresinin yaklaşık 5 milyon, en fazla 10 milyon yıl sürdüğünü
kanıtlıyordu.
1995 yılında yayınlanan bir Time makalesinde yapılan bu
hesaplama şu şekilde anlatılmıştı:
Zirkon tarihlendirmesinde, bir fosilin yaşı,
kristallerindeki uranyum ve kurşunun oransal miktarı ölçülerek hesaplanır. Bu
tarihlendirme yöntemi, Kambriyen'in süresini bir süredir yontmaktadır. Örneğin
1990 yılında, dünyanın değişik bölgelerindeki erken Kambriyen alanlarından
alınan yeni tarihler, biyolojinin Big Bang'ini 600 milyon yıldan 560 milyon
yıla çekti. Artık, Sibirya'dan elde edilen zirkonların kurşun içeriklerine
dayandırılan bilgilere göre hemen hemen herkes, Kambriyen'in neredeyse
kesinlikle 543 milyon yıl önce başladığına; ve daha da şaşırtıcı bir şekilde
biri hariç tüm filumların, ilk 5 ila 10 milyon yıllık sürede ortaya çıktığı
konusunda mutabıktır. 1
Çin'in Chengjiang Bölgesinde bulunan Kambriyen fosilleri,
yaklaşık 530 milyon yıl önce günümüz kompleks canlılarından farksız canlıların
yaşadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Jeolojik anlamda 5 milyon yıl, adeta bir göz kırpması kadar
kısadır. Bu kısa süre, pek çok yönden geçersiz kılınmış hayali evrimin
sürecini, tam anlamıyla imkansızlaştırmaktaydı. Bu gerçek, evrimcilerin
"açıklanamayan canlı çeşitliliği" sorununa "açıklanamayan süre"
sorununu eklemişti.
M.I.T.'den Samuel Bowring, Time dergisine verdiği bir
röportajda şunları söylüyordu:
Yaklaşık 50 ayrı filumun, şu an bildiğimiz ve bilmediğimiz
canlı çeşitliliğinin hiçbir uyarıcı, hatırlatıcı unsur olmadan, birdenbire
ortaya çıkması için bu süre, şaşırtıcı derecede kısa bir süredir.
5 milyon yıl, bir insan hayatı ile kıyaslandığında kuşkusuz
uzun bir süredir. Ancak evrimcilerin, canlıların çeşitlenmesi ve kompleks
özelliklere kavuşmalarını sağlayacak olan hayali aşamaların gerçekleşmesi için
ihtiyaç duyduklarını iddia ettikleri süre, milyonlarca, hatta milyarlarca
yıldır. Dünya'nın şu an kabul edilen 4.6 milyarlık yaşı göz önüne alındığında,
beş milyon yıl, Dünya'nın 0.001'i kadarlık bir aralığıdır ve bu gerçekten de
sadece bir "an"dır. 3
Kambriyen patlamasını gösteren hayvan fosillerindeki büyük
artış yaklaşık 530 milyon yıl öncesine dayanmaktadır ve maksimum 5 ile 10
milyon yıl sürmüştür. 10 milyon yıl insan için uzun bir süredir ama jeolojik
açıdan kısadır ve Kambriyen döneminin başından itibaren geçen zamanın %2'sinden
daha azına tekabül etmektedir. 4
![]() |
Stephen Jay Gould |
Hızlı, artık bizim düşündüğümüzden daha hızlı. Ve bu,
gerçekten şaşılacak derecede ilginç bir durum. 5
Gould, Scientific American dergisinde yayınlanan makalesinde ise, evrimcilerin tümünün kabul etmek zorunda kaldıkları beş milyon yıllık Kambriyen gerçeğini şu sözlerle ifade etmiştir:
[Bu konuda] en ihtiyatlı görüş dahi kabul etmektedir ki,
(Kambriyen'den) sonraki 500 milyon yıllık fırsatlar dönemi, sadece beş milyon
yılda elde edilen Kambriyen kapsamını genişletmemiştir. Kambriyen patlaması
yaşamın tarihinde en dikkate değer ve şaşırtıcı olaydır. 6
![]() |
kambriyen kayalıkları |
Burada şunu hatırlatmakta fayda vardır: Kambriyen
canlılarının 5 milyon yıl içinde ortaya çıkışları, 5 milyon yıllık dönem içinde
her birinin farklı zamanlarda bir anda yaratılmış olduklarını anlatmaktadır.
Canlı tarihinin hiçbir aşamasında gerçekleşmediği gibi, söz konusu 5 milyon yıl
içinde de evrim gerçekleşmemiştir. Böylesine kısa bir süre içerisinde meydana
çıkan canlı yaşamını tarif ederken, birbirlerinden farklı türdeki canlıların,
bu kısa zaman aralığı içinde yeryüzüne yerleştirildikleri kastedilmektedir.
Allah, bu canlıları, yalnızca tarihin bu sınırlı dönemi için yaratmış, onları
yoktan var etmiş ve dilediği bir anda onları yok etmiştir. Nitekim, Kambriyen
filumları dahilinde sonradan ortaya çıkan kategoriler birbirlerinden türeyerek
değil, "aniden" ortaya çıkmışlardır. Fosil kayıtları bunu açıkça
göstermektedir. Bunlar arasında evrimsel seri göstergesi olabilecek hiçbir
fosil kanıt yoktur. Ünlü evrimci paleontolog George G. Simpson ise bu gerçeği
şöyle itiraf etmiştir:
![]() |
George G. Simpson |
Her paleontoloğun bildiği gibi, şu bir gerçektir ki yeni türlerin çoğu, cinsler ve aileler ve aile üzerindeki yaklaşık tüm kategoriler fosil kayıtlarında aniden ortaya çıkar ve bunlara doğru giden, bilinen, kademeli ve tamamen sürekli geçiş serileri yoktur. 7
Yeni türler aniden ortaya çıktıkları gibi, yeryüzündeki varlıkları boyunca sahip oldukları karakteristikleri korumuş, hiçbir değişim göstermemişlerdir. Gould, bu sebeple Kambriyen sonrası dönemde "neredeyse hiçbir şey olmadığını" yazmıştır:
Burgess Shale'in bize öğrettiği şudur ki, temel anatomik
dizaynların tarihinde, neredeyse her şey, tek bir jeolojik anda meydana gelmiştir
ve bundan sonraki 500 milyon yılı biraz aşkın dönemde neredeyse hiçbir şey
olmamıştır." 8
Simpson ve Gould'un bu sözlerle özetlediği Kambriyen sonrası
fosil kaydı, Darwinizm'in kademeli gelişim iddiasıyla temelden çelişen iki
gerçek ortaya koymaktadır. Bunlar ani ortaya çıkış ve durağanlıktır. Gould bu
iki kavramı şöyle ifade etmiştir:
Fosilleşmiş türlerin çoğunun tarihi, kademeli evrimle
çelişen iki farklı özellik ortaya koymaktadır:
Durağanlık: Çoğu tür, dünya üzerinde var olduğu süre boyunca
hiçbir yönsel değişim göstermez. Fosil kayıtlarında ilk ortaya çıktıkları
andaki yapıları ne ise, kayıtlardan yok oldukları andaki yapıları da aynıdır.
Morfolojik (şekilsel) değişim genellikle sınırlıdır ve belirli bir yönü yoktur.
Aniden ortaya çıkış: Herhangi bir lokal bölgede, bir tür,
atalarından kademeli farklılaşmalara uğrayarak aşama aşama ortaya çıkmaz; bir
anda ve "tamamen şekillenmiş" olarak belirir. 9
![]() |
kambriyen canlıları |
Kısacası Kambriyen sonrası dönemde, filum seviyesindeki anatomik çeşitlilikte herhangi bir artış olmamıştır. Daha sonra ortaya çıkan kategoriler, mevcut ana beden yapıları içinde tekrarlamalardan ibaret kalmıştır. Bu yeni kategoriler de, filumlar gibi, aniden ve kusursuz yapılarıyla ortaya çıkmıştır. Ve yeryüzündeki varlıkları boyunca hiçbir evrimsel değişim göstermemiş, milyonlarca yıl boyunca bedensel karakteristiklerini korumuş, durağanlık ortaya koymuşlardır.
Şunu önemle belirtmek gerekir ki, Kambriyen canlılarının tüm
çeşitlilik ve kompleksliğiyle dünya çapında, hiçbir evrimsel ata bulunmaksızın,
bir "an"da ortaya çıkması, canlıların kökenine dair evrimsel
yaklaşımlar için olabilecek en kesin ve net yalanlamadır. Evrimciler, kendi
şart koştukları "zaman içinde aşamalı evrimsel gelişim" teorisi ile
iddialarını geçersiz kılmışlardır. Kambriyen döneminde ne aşamalı bir gelişim
ne de gerektiği kadar uzun bir zaman vardır. Var olan tek şey, gelişmiş ve
kompleks halleri ile oldukça kısa bir zaman içinde ortaya çıkmış canlılardır.
Allah, Darwinistlerin kendi iddialarını temelinden yıkacak
bir mucize yaratmıştır. Bu, tüm güçleri ile Allah'ın yaratışına karşı açıklama
arayanlara ders olacak, onları tamamen açıklamasız bırakacak benzersiz bir
mucizedir. Kambriyen kayalıklarında sergilenen şey, olağanüstü bir sanat, bir
yaratılış harikasıdır. Kambriyen mucizesi, Yüce Allah'ın kusursuz bir eseri,
sonsuz aklının ve gücünün muhteşem bir tecellisidir.
Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile
gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen
gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra
dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde,
gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir
topluluk için gerçekten ayetler vardır. (Bakara Suresi, 164)
1 Nash, J. Madeleine, “When Life Exploded”, Time, 4 Aralık 1995, s. 74. http://www.time.com/time/magazine/archive/1995/951204/cover.html
2 http://www.angelfire.com/tn/tifni/misc/cambrianexplosion.html
3 Walter Starkey, The Cambrian Explosion, Evolution’s Big Bang? Or Darwin’s Dillema?, WLS Publishing, 1999, s. 281
4 Jonathan Wells, Evrim mi, Mit mi? Evrimin İkonları, Gelenek Yayıncılık, 2003, s. 49
5 http://www.leaderu.com/orgs/probe/docs/bigbang.html
6 George G. Simpson, The Major Features of Evolution, s. 360.
7 Stephen Jay Gould, (1988), “A Web of Tales”, Natural History, Ekim 1988, s. 16-23
8 http://www.leaderu.com/orgs/probe/docs/bigbang.html
9 Stephen J. Gould, "Evolution's Erratic Pace," Natural History, Sayı 86, No. 5, Mayıs 1977, s.14 - http://members.iinet.net.au/~sejones/fsslrc02.html
Yorumlar
Yorum Gönder