Farkli Irklarin Varliği Neden Evrim Teorisine Delil Oluşturmaz?
Farklı insan ırklarının
varlığı bazı evrim taraftarları tarafından evrim teorisine delilmiş gibi gösterilmeye
çalışılır. Aslında bu iddia da daha çok, savundukları teoriyi bile yeterince
bilmeyen amatör evrimciler tarafından dile getirilmektedir.
Bu iddiayı savunanların öne sürdükleri tez, 'eğer canlılık İlahi
kaynaklarda yer aldığı gibi, tek bir erkek ve kadınla başlamışsa birbirinden
farklı ırkların nasıl meydana çıkmış olabileceği' sorusuna dayanır. Diğer bir
ifadeyle, 'Hz. Adem ve Hz. Havva'nın boy, ten ve diğer fiziksel özellikleri
toplamda yalnızca iki kişiyi kapsadığına göre her biri farklı özelliklere sahip
olan ırklar nasıl ortaya çıktı?' demektedirler.
Gerçekte bütün bu
soruların ya da itirazların altında yatan problem, genetik bilimi hakkındaki
bilgi eksikliği ya da genetik kurallarının gözardı edilmesidir. Bugün
yeryüzündeki insanlar arasında var olan ırk çeşitliliğinin nedenini anlamak
için önce bu soruyla yakından ilgili olan "varyasyon" konusu hakkında
genel bir bilgi sahibi olmak gerekir.
Varyasyon, genetik biliminde kullanılan bir terimdir ve
"çeşitlenme" anlamına gelir. Bu genetik olay, bir canlı türünün
içindeki bireylerin ya da grupların, birbirlerinden farklı özelliklere sahip
olmasına neden olur. Varyasyonların kaynağı ise o türün içindeki bireylerin
sahip olduğu genetik bilgidir. Bu bireylerin aralarındaki eşleşmeler sonucunda
bu genetik bilgi yeni nesillerde değişik kombinasyonlarda biraraya gelir. Anne
ve babanın kromozomları arasında genetik madde alışverişi olur. Böylece genler
birbiriyle karışır. Bunun sonucu da bu bireyin fiziksel özelliklerinde bir
çeşitlenme meydana gelmesidir.
İnsan ırkları ve insanlar arasındaki birbirinden farklı fiziksel
özellikler de insan türüne ait 'varyasyonlar'dır. Yeryüzündeki insanların hepsi
temelde aynı genetik bilgiye sahiptirler, ama bu genetik bilginin izin verdiği
varyasyon potansiyeli sayesinde kimisi çekik gözlüdür, kimisi kızıl saçlıdır,
kimisinin burnu uzun, kimisinin boyu kısadır.
Varyasyon potansiyelini anlamak için, sarışın ve mavi gözlü
bireylere sahip bir toplum ile esmer ve siyah gözlü bireylerin çoğunlukta
olduğu bir toplumu ele alalım. Her iki toplumun zaman içinde birbirine
karışmaları ve aralarında evlilikler yapmaları sonucunda, ortaya esmer ve mavi
gözlü yeni nesillerin çıktığı görülecektir. Yani her iki toplumun belli
fiziksel özellikleri yeni nesillerde birbiriyle eşleşerek farklı görünümlü
bireyler ortaya çıkacaktır. Diğer fiziksel özelliklerin de birbirleriyle
karıştıkları düşünüldüğünde ortaya çok büyük bir çeşitlenmenin çıkacağı
açıktır.
Burada bilinmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Her fiziksel
özelliği belirleyen iki gen vardır. Bunlardan biri çekinik, diğeri baskın ya da
her ikisi de eşit derecede baskın olabilir. Örneğin kişinin göz rengini
belirleyen iki gen vardır. Bunlardan biri anneden diğeri ise babadan gelir.
Baskın olan gen hangisi ise çocuğun göz rengi o gen tarafından kontrol edilir.
Çoğunlukla koyu renkler açık renklere baskındır. Buna göre, bir kişide yeşil ve
siyah göz renklerine ait genler varsa o kişinin gözü, siyah renk geni daha
baskın olduğundan siyah olur. Fakat çekinik olan yeşil renk daha sonraki
nesillere aktarılarak ileriki bir jenerasyonda ortaya çıkabilir. Yani annesi ve
babası siyah gözlü olan bir çocuğun gözü yeşil olabilir. Çünkü bu renk genleri
anne ve babada çekinik olarak bulunuyordur.
Bu kural diğer bütün fiziksel özellikler ve bunları belirleyen
genler için de geçerlidir. Kulak, burun, ağız şekli, boy uzunluğu, kemik
yapısı, uzuvların ve organların yapısı, şekli, özellikleri, vs. gibi yüzlerce
hatta binlerce özellik bu şekilde kontrol edilir. İşte bu özellik nedeniyle,
genetik yapıda yer alan sayısız bilgi o bireyin dış görünümüne yansımadan
sonraki nesillere aktarılabilir.
İlk insan olan Hz. Adem ve eşi de genetik yapılarındaki zengin
bilgiyi, kendi dış görünümlerine bunların ancak bir kısmının yansımasına
rağmen, sonraki nesillere aktarmışlardır. İnsanlık tarihi içinde ortaya çıkan
coğrafi izolasyonlar da çeşitli insan gruplarında belirli özelliklerin
birikmesine uygun ortam oluşturmuştur. Bu süreç, uzun zaman içinde insan
gruplarının kemik yapısı, ten rengi, boy, kafatası hacmi gibi özelliklerinin
birbirinden farklılaşması sonucunu getirmiştir. Bunun sonucunda ırklar ortaya
çıkmıştır.
Ancak bu uzun süreç elbette bir tür farklılığını getirmemiştir.
Boyu, ten rengi, kafatası hacmi ne olursa olsun tüm ırklar insan türünün birer
parçasıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder